Sex Hikayeleri

4 ay önce - Admin Ekledi - 398 Kez Okundu

Ablamı külotla görünce

Ablamı külotla görünce

İşsiz güçsüz bir delikanlıydım. Daha doğrusu, kendime göre bir iş bulamadığım için, çalışmıyordum. Her zaman para sorunu yaşardım. Para sorunumu halletmek için devreye üvey annemi sokardım. O da bir şekilde babamı ikna edip, aldığı parayı bana veriyordu. Kısacası baba parası yiyordum. Üvey annemin bir de kızı vardı, Serpil adında. Serpil birkaç aylık nışanlıydı ve yakında evlenip gidecekti. Bir markette kasiyerlik yapıyordu. Nişanlı olduğu için, aldığı paradan bana zırnık bile koklatmıyordu. Beyaz eşya aldığından onların taksitlerini ödüyordu. Kısacası, çeyiz düzmekle uğraşıyordu.

Serpil’in niÅŸanlısı Ferit adında, kendini beÄŸenmiÅŸ, gıcık biriydi. Bize geldiÄŸi zamanlar Serpil’den baÅŸkasını gözü görmezdi. Saatlarce bizde kalır, Serpil’in odasından çıkmazdı. Bu duruma karşı çıktığım halde beni ciddiye bile almazlardı. Serpil haftalık iznini onunla beraber geçirirken, eve akÅŸam geç saatlerde dönerdi. Aralarında sekiz yaÅŸ vardı. Ferit’in babası inÅŸaatçı olduÄŸundan kendisi de onunla takılırdı. Kendisi çalışmadığı halde babası sayesinde idare ediyordu. Son model arabası vardı, bununla ne bok yediÄŸi belli deÄŸildi. Zamparalık dahil herÅŸey beklenirdi ondan. Zihnimdeki acabalar gittikçe artarken, bütün bu düşünceler içimi kemiriyordu.

Daha önceki yıllarda ailece her yaz köye gider, birkaç ay tatil yapardık. Fakat o yaz, Serpil çalıştığı için zorunlu olarak ben de yanında kalmıştım. Babamla üvey annem köye gideli bir aydan fazla olmuÅŸtu. Serpil ile evde beraber kaldığımız süre içinde herhangi bir olumsuzluk olmamıştı. Serpil sabah saat 9:00 gibi iÅŸe gidiyor, akÅŸam 19:00 gibi dönüyordu. Son zamanlarda geç kalsa da, kafama takmıyordum. Daha önce ben Serpil’in eÅŸofman giymesine karşı çıkarken, artık herhangi birÅŸey demiyordum. DoÄŸrusu hoÅŸuma bile gidiyordu. EÅŸofmana sığmayan, dolgun yuvarlak kalçalarının yanında, giydiÄŸi külotun izi bile anlaşılıyordu. İlk zamanlar normal külotlardan giyerken, son zamanlar tangaya merak salmıştı. EÅŸofmanın altındaki tanga, kalçalarını ikiye bölüyordu. Durumu dikkat çektiÄŸi halde, yanımda oldukça rahattı. Serpil’e karşı hislerim deÄŸiÅŸmeye baÅŸlamıştı.

Yazın çok sıcak olan evimiz geceleri uyku uyutmuyordu. Serpil’in de serzeniÅŸleri de bunu doÄŸruluyordu. Sıcak nedeniyle uyuyamadığını, uykusuz yorgun halde iÅŸe gittiÄŸini söylüyordu. Sabahları kalkmakta zorluk çekiyordu. Kaldırmam için yardım istemiÅŸti. Bir sabah uyandırmak için, odasına girdiÄŸimde inanılmaz bir manzarayla karşılaÅŸmıştım. Serpil, yüzü koyun uzanmış, külot sütyen yatıyordu. Külot dedimse bu normal bir külot deÄŸildi, tanga idi. GiydiÄŸi tanga kalçaların arasında kaybolmuÅŸtu. Sadece üst kısmı görünüyordu. Yastığa sarılmış, kalçalarını da geriye doÄŸru çıkarmıştı. Bembembeyaz teni inanılmaz güzeldi. Beyaz kalçalar kabak gibi parlıyordu. Bu görüntü beni mahvetmiÅŸti. Manzara karşısında dayanamayıp külotuma boÅŸaldım.

O günden sonra Serpil’e bakışlarım dahada deÄŸiÅŸmiÅŸti. İzin günleri geç saatlere kadar niÅŸanlısıyla beraberdi. Kendisine, niÅŸanlısından hoÅŸlanmadığımı, o mendeburdan herÅŸey beklenebileceÄŸini söylerken, dikkatli olması için tembihliyordum. Serpil söylediklerimin ne anlama geldiÄŸini çok iyi biliyordu. Bana, “Merak etme Gökay, bu konuda bana sonuna kadar güvenebilirsin!” diyordu ve ben de ona güveniyordum. Kendisine güvendiÄŸim için de üzerine gitmiyordum. Daha sonraki günler bu konularda daha samimi olmuÅŸtuk.

Bir akÅŸam eve gelirken 6 ÅŸiÅŸe bira getirmiÅŸtim. Babamlar evde olmadığından içmemde bir sakınca yoktu. Serpil bu konuda aÄŸzını bile açmamıştı. Ona, “Sen de içsene kız!” dedim. Serpil, “Töbee töbee, delimisin sen yaa!” diyor, içmek istemiyordu. Ben de, “İç ÅŸunu kız, birÅŸey olmaz!” diyerek ısrarımı sürdürüyordum. Sonunda, “İçerim, ama sarhoÅŸ olursam sorumlusu sensin!” dedi. Hem müzik dinliyor hemde içiyorduk.

Serpil ikinci bira ÅŸiÅŸesini bitirdiÄŸinde, kelimeler aÄŸzında yuvarlanıyordu, gözleri kaymış, ne dediÄŸini bilmez haldeydi. Serpil, “Başım dönüyooor, ben ÅŸimdi sarhoÅŸ mu olduummmm?” derken kahkalara boÄŸuluyordu. Alışkın olduÄŸum için, bir iki bira, beni etkilemiyordu. Ben kendimi konrol ederken, Serpil kendini kaybetmeye baÅŸlamıştı. Nışanlısıyla iliÅŸkisinin ne düzeyde olduÄŸunu öğrenmek istiyordum. Ben sordukça, yarım yamalak anlatmaya çalışıyordu. Anlattığına göre, öpüşme ve ellemelerin dışında henüz iliÅŸki yaÅŸamamışlardı. Nışanlısı daha fazlasını isterken, kendisinin buna izin vermediÄŸini söylüyordu.

Vakit ilerledikçe Serpil kendinden geçiyor, sarhoÅŸ oluyordu. Daha fazla dayanamadı ve koltuÄŸa uzandı. Kısa bir süre sonra da sızdı ve uykuya daldı. Öyle tatlı, öyle güzeldi ki, bakmaya doyamıyordum. Sırtüstü yattığı için, badinin içine sıkışan göğüsleri pramit gibi duruyordu. Birkaç kez, “Serpiill! Serpiill!” diye seslendiÄŸim halde, ölü gibi yatıyordu. Cesaretimi toplayıp yanına yaklaÅŸtım. Dizlerimin üzerine çömelerek birkaç kez dürttüm. Kıpırdadığında, bir bacağı koltuktan kayarak yere deÄŸdi. O anki görüntüsü dayanılır gibi deÄŸildi. Açılan bacakları amını da ortaya çıkarmıştı. EÅŸofmanın içindeki am, ortadan ikiye bölünmüş gibiydi. ÅžiÅŸkin yuvarlak amı, beni inanılmaz heyecanlandırmıştı. Zaten kalkmış olan yarrağım, bu görüntü karşısında zonklamaya baÅŸlamıştı.

Başımı bacaklarının arasını sokup, eÅŸofmanın üzerinden amını koklamaya baÅŸladım. Amını koklarken, neredeyse boÅŸalacaktım. İnanılmazdı ve harika kokuyordu. Dokunmak istiyordum, ama cesaret edip amına dokunamıyordum. Bendeki istek ve arzu büyüdükçe, kendimi frenliyemiyordum. Ne olacaksa olsun düşüncesiyle, eÅŸofmanın üzerinden amına dokundum. O an zevkten titremiÅŸtim. Amının girinti ve çıkıntılarını parmaklarımla yoklarken, ÅŸeklini ÅŸemalini öğrenmeye çalışıyordum. EÅŸofmanı inceydi ve ellemesi daha kolay oluyordu. Amını görmek için eÅŸofmanı araladım. Minik külotu, amının kıllarını bile kapatmıyordu. GiydiÄŸi külot tanga olunca bu görüntü kaçınılmazdı. Amının üst kısmına bakarken daha fazlasını görmek istiyordum. Bunun için eÅŸofmanını çıkarmam gerekiyordu. Salonda çıkaracak olsam, uyandığında söyleyecek kelime bulamazdım. Dürtükleyerek, “Kalk kız burda uyuma, yatağına git yat!” diye seslendiÄŸimde, sadece anlamadığım birÅŸeyler mırıldandı, hepsi o kadar.

Koltuk altlarından tutarak ayağa kaldırdım. Kucaklayıp odasına taşıdıktan sonra, yatağın üzerine sırtüstü bıraktım. Işığı açıp ayak dibine oturdum. Derin bir nefes alarak, eşofmanın lastikli yerinden tuttum, bacaklarından yavaş yavaş sıyırarak ayak uçlarından çıkardım. Şimdi üzerinde sadece siyah tangası kalmıştı. Amını bile kapatmayan bu küçük bez parçasını indirirken kalbim duracak gibiydi. Sonunda onu da çıkardım. Daha iyi görmek için bacaklarını dizinden kırarak yanlara doğru açtım. Şimdi amı tamamen ortaya çıkmıştı. Karşımda mükemmel bir manzara vardı. Uzun kılların arasındaki yarık boydan boya uzanıyordu. Amının dudakları, sağlı sollu ağız kısmını kapatıyordu. Klitorisi ise küçük, ama diriydi.

İncelemeye devam ederken, yarrağım kalkmış zonkluyordu. Çıplak kalçaları, kocaman görünüyordu. Daha sonra, ayak bileklerinden tutup bacaklarını yukarı ve yanlara doğru açtım. Kalçaları kabak gibi ortaya çıkmıştı şimdi. Siyah kıllarla çevrili götdeliğinin varlığı anlaşılmıyordu bile. Amının sıcaklığı yüzüme vururken, sanki sidik kokuyordu. Burnuma vuran bu koku, en kaliteli parfümden bile daha etkiliydi. Tüm cesareti toplayıp dilimi amına değdirdim, sonra da yavaş yavaş yalamaya başladım. Tuzlu bir tadı vardı. Tuzlu olmasına rağmen hoşuma gitmişti.

Uyanma ihtimali vardı. Daha dikkatlı olmam gerektiÄŸini düşündüm. Kafamdaki düşünce nedeniyle bacaklarını yavaÅŸ yavaÅŸ bıraktım. Bu görüntüyü ölümsüzleÅŸtirmem lazımdı. Bir daha böyle bir fırsat yakalayamayabilirdim. Gittim salondan telefonumu aldım geldim. Amını ve götünü en ince ayrıntısına kadar çekip telefonuma kaydettim. İlerki günlerde 31 çekmemem için harika bir yatırımdı. O ana kadar, boÅŸalmamak için kendimi zor tutmuÅŸtum, artık boÅŸalmak istiyordum. Serpil’in amına bakarken, çeÅŸitli fantaziler hayal etmeye baÅŸladım. Onu sikmek, amına sokmak istiyordum, ama bu mümkün deÄŸildi. Hayal bile olsa girip çıkmaya baÅŸladım. Bir iki dakika içinde titremeye baÅŸladım. Büyük bir zevk kasıklarımı sararken daha fazla dayanamamıştım. Saniyeler boyunca boÅŸaldıkça boÅŸaldım. Yarrağımdan fışkıran döller çarÅŸafı berbat etmiÅŸti. Ama bu umrumda bile deÄŸildi. Bu benim için unutulmaz bir andı ve bunu doyasıya yaÅŸamak istiyordum.

Birkaç dakika sonra iyice rahatlamıştım ve kendime gelmiştim. Önce tangasını, ardından eşofmanını giydirip üstünü başını düzelttim. Çarşafına dökülen döllerimi temizledikten sonra her hangi bir olumsuzluk varmı diye etrafa baktım. Sadece döllerin ıslaklığı kalmıştı çarşafta, o da önemli değildi, hava sıcak olduğu için sabaha kadar kuruyacağından emindim. Işığı kapatıp odadan çıktım.

Ertesi gün uyandığımda saat 12:00’ye geliyordu. Serpil iÅŸe gitmiÅŸti. Odasını kontrol ettiÄŸimde çarÅŸafın deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ olduÄŸunu farkettim. Kirlilerin konduÄŸu sepete baktığımda, tanga, eÅŸofman bir de çarÅŸaf, aynı yerdeydi. Acaba birÅŸeyler anlamışmıydı diye doÄŸrusu çok merak ediyordum.

AkÅŸam saat 22:00 gibi eve geldiÄŸimde, Serpil yemek yapmış beni bekliyordu. Geç geldiÄŸim için, “Nerde kaldın yaa? Saatlerdir seni bekliyorum. Seni beklediÄŸim için ben de yemedim!” diye sitem etmesi, bir an canımı sıktıysa da, yüzündeki gülümseme beni yumuÅŸatmıştı. “Özür dilerim kız, açlıktan ölmeni istemem! Sonra bizimkiler ne der!” dedim. Serpil, “Sen özür dilermiydin Gökay?” diye takıldı. Ben de, “Biricik kardeÅŸimden özür dilemeyeceÄŸim de, kimden dileyceÄŸim kız!” dedim. Bu lafıma teÅŸekkür etmiÅŸti.

Sonra konuyu önceki akÅŸama getirdi, “AkÅŸam ne olduÄŸunu bile hatırlamıyorum. Çok mu sarhoÅŸ oldum?” diye sordu. Ben de, “İki bira içtin kendinden geçtin. Ayakta bile duramıyordun, odana taşırken anam aÄŸladı. Ne kadar ağırsın kız!” diye takılınca, Serpil, “Saçmalama!, sadece 55 kiloyum, sence 55 kilo çok mu?” dedi. Kızlar kendisine kilolu denmesinden hoÅŸlanmadıkları için özlllikle böyle söylemiÅŸtim. Åžaka yaptığımı anlayınca da gülmeye baÅŸladı. O akÅŸam birÅŸey olmamış gibi yemeÄŸimizi yedik, TV seyrettik.

Sonraki günler normal ÅŸekilde geçiyordu. O iÅŸine gidip gelirken, ben de öylesine takılıyordum. Serpil niÅŸanlısıyla buluÅŸmaya devam ederken, bu buluÅŸmalar bazen geç saatlere kadar sürüyordu. Bir akÅŸam eve döndüğünde yüzünün asık olduÄŸunu farkettim. “Ne o kız? Yüzünden düşen bin parça!” diye takıldım. “Yok birÅŸey!” dedi, ama bira içtiÄŸimi görünce, gitti bir bardak getirdi ve “Bana da doldursana, içmek istiyorum!” dedi. Bir ÅŸiÅŸe de ona açtım ve bardağını doldurdum. Bardağı aldığı gibi yudumlamaya baÅŸladı, bir dikiÅŸte hepsini içti. Bu durumu görünce, “Hop hoop! Biraz yavaÅŸ iç!” dedim. Aslında içmesi benim iÅŸime geliyordu, geçenki gibi sarhoÅŸ olamsını istiyordum. İkinci kez bardağını doldurdum. Bir iki tane kuru yemiÅŸ aÄŸzına attıktan sonra, tekrar yudumlamaya baÅŸladı. Nışanlısıyla tartışmış gibi bir hali vardı. Kızgınlığı yüzünden okunuyordu.

Biraları ard arda götürürken, bu durum hoşuma gitmişti. Onu izlerken, o akşam yaşadıklarım aklıma geldi. Nasıl bir amcığa sahip olduğunu çok iyi biliyordum. Bu gün üzerinde diz boyu bir etek vardı. Etek bol olduğundan, eteğin kenarlarını, bacaklarının altına toplamıştı. Dizine kadar görünen bacaklar, pürüzsüz tertemizdi. Ağda veya epilasyon yapmış olmalıydı.

Dördüncü bardağı yudumlarken, kelimeler ağzında yuvarlanmaya başladı. Ne dediğini kendisi bile bilmiyordu. Saçma sapan konuşurken, kendi kendine gülüyordu. Bu kez geçenkinden daha fazla içmişti. Kontrolden çıkmaya başlamıştı. Sağa sola eğilirken, yapışık bacakları zaman zaman açılıyordu, bembeyaz bacakları baldırlarına kadar görünüyordu. Anlar diye endişelenirken, bakmadan da yapamıyordum. Bu görüntü yarrağımı hareketlendiriyordu. Öne doğru eğilip gizlemeye çalışırken, kalp atışlarım da hızlanmıştı.

Sonra Serpil, “Lavobaya gitmem lazım!” diyerek yerinden kalktı. Yanımdan geçerken kendini sıktığını farkettim, sıkıştığı her halinden belli oluyordu, nerdeyse altına iÅŸeyecekti. Tuvaletin kapısını açtı ve içeri girerken, ‘Zoorrt!’ diye osurdu. Küfürler ederek tuvalete girdi. İçtiÄŸi biralar onu iÅŸemeye zorlamıştı. Öyle tazyikli iÅŸiyordu ki, iÅŸeme sesi salona kadar geliyordu. Hem iÅŸiyordu, hemde zaman zaman osuruyordu.

Tuvaletten çıktıktan sonra odasına gitti. Aradan bir müddet geçtiÄŸi halde, Serpil’den ses seda çıkmamıştı. Ne olduÄŸuna bakmak için odasına yöneldim. Odasındaki ışık yanıyordu. Ne yaptığını öğrenmek için sessizce yaklaÅŸtım. Açık olan kapıdan içeri baktığımda, yüzü koyun uzanmış yattığını gördüm. Kalçalarına kadar açılmış olan etek, süt beyaz bacaklarını ortaya çıkarmıştı. Biçimli olan çıkık götü çok güzel görünüyordu. Cesaretimi toplayıp içeri girdim içeri. “Serpiil! Serpiil!” diye seslendim. Herhangi bir ÅŸekilde de olsa tepki vermiyordu. Kendinden geçmiÅŸ, derin bir uykuya dalmıştı.

Bunu fırsat bilerek yanına oturdum. Süt beyaz bacakları tertemiz görünüyordu. Kalçalarını örten eteğini yavaş yavaş beline doğru çektim. Şimdi önümde harika bir manzara vardı. Kalçaların arasına sıkışan külot, iki dağın arasından akan dere gibiydi. Açık mavi külotu çok seksiydi. Kalçalarındaki lekeler dikkatimi çekmişti. Dikkatle incelediğimde, gördüklerime inanamamıştım. Kalçalarındaki morarmalar, parmak izine benziyordu. Bunu yapanın kim olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yoktu. Sanırım nışanlısıyla sevişmişti. Kızmıştım, ama bunları düşünmenin sırası değildi.

Daha önce kıllı olan yerler, tertemiz kaymak gibiydi. Hafiften tenine dokundum. Avucumun içiyle, önce bacaklarını, ardından kalçalarını okÅŸamaya baÅŸladım. Bu inanılmaz bir duyguydu. Serpil öylece hareketsiz yatıyordu. OkÅŸamalarım çoÄŸaldıkça, kendime olan güvenim de artıyordu. Cesaretimi topladıktan sonra, külotunu çıkarmaya karar verdim. Lastikli yerleri belini sıkmıştı. Yanlarından tutarak yavaÅŸ yavaÅŸ sıyırmaya baÅŸladım külotunu. Birkaç saniye içinde külottan da kurtulmuÅŸtum. Serpil’de halen hareket yoktu. Kalçaları tüm ihtiÅŸamıyla meydandaydı. Bir ara kıpırdar gibi oldu. Bu kıpırdama iÅŸimi kolaylaÅŸtırmıştı. SaÄŸ bacağını Yana doÄŸru açarken dizine doÄŸru kırmıştı…

Gördüğüm manzara olağan üstüydü. Kılları temizlenmiş olan amı, kabak gibi parlıyordu. Ortasını ikiye bölen çizgi, şimdi daha net görünüyordu. Kalçalarının arası kızarmıştı. Bu kızarıklık, külotun sürtünmesinden olabilirdi. O an kendimce öyle düşünmüştüm. Elimi uzattıp amını yoklaklarken, çizginin arasında sıkışan küçük dil harika görünüyordu. Ortadan ikiye bölünen yeri hafif hafif okşuyordum. Bir müddet okşadıktan sonra, amının dudaklarını parmaklarımla gerdim. Deliğine bakarken, içim gitmişti. Bakire olduğu her halinden belli oluyordu. İşeme yerinin altında küçücük bir deliği vardı. Parmaklarımı çektiğimde, amının dudakları diri ve sert olduğundan, ağız kısmı anında kapanmıştı.

Bir yandan Serpil’i incelerken, diÄŸer yandan yarrağımı okÅŸuyordum. Daha önce kıllı olan arka deliÄŸi, eminim ÅŸimdi tertemizdi. Arka deliÄŸi merak ederek kalçalarına yöneldim. İki yandan tutarak kalçalarını gerdiÄŸimde, gördüğüm manzara beni ürkütmüştü. Kendi kendime, (Bu ne böyle?) diye söylenirken, inanamıyordum. Daha önce küçücük olan delik, sanki büyümüştü. Götünün deliÄŸi, ÅŸiÅŸenin aÄŸzı gibi açılmış, içi görünüyordu. O an aklıma niÅŸanlısı Ferit geldi. Belli ki Serpil’i götten sikmiÅŸti. Birkaç saat önce siktiÄŸi için, deliÄŸi halen gevÅŸek duruyordu. Gördüklerimden inanılmaz ÅŸekilde heyecanlanmıştım. Bu duruma daha fazla dayanamadım ve birden kasılmaya baÅŸladım. MüthiÅŸ bir zevkle boÅŸalırken, külotumu berbat etmiÅŸtim.

Banyoya giderek pislenmiÅŸ olan giysilerimi çıkardım. Serpil’in akÅŸamki durumu aklıma geldi, eve geldiÄŸinde kızgın olmasının nedenini ÅŸimdi daha iyi anlıyordum. İyice temizlenip banyodan çıktım. Odasına döndüğümde, Serpil halen aynı pozisyonda yatıyordu. Kendimi toparlayıp ikinci kez kalçalarını gerdim. AÄŸzımda birikmiÅŸ olan tükürüğü, götünün deliÄŸine tükürdüm. Parmağımla tükrüğü yedirdikten sonra parmağımı deliÄŸe bastırdım. Kaygan olan parmak, rahat bir ÅŸekilde içine girmiÅŸti. YavaÅŸ yavaÅŸ ileri geri hareket ettirmeye baÅŸladım. İçinin sıcaklığı parmağımı yakıyordu. Sonra iki parmağımla denedim. Yine kolay girmiÅŸti. Parmak sayısını artırdıkça, götünün deliÄŸi halen kabul ediyordu, ağız kımı açıldıkça açılıyordu. Bir müddet, dört parmakla devam ettim. Elimi çektiÄŸimde, ağız kısmı anında kapanmıştı. Götünün deliÄŸini, 10-15 dakika boyunca parmaklarımla sikerken, Serpil’den gık bile çıkmamıştı.

Bu sırada yarrağım kalkmış, demir gibi sertleşmişti. Artık karar vermeliydim. Bu fırsatı kaçırırsam, böyle bir şans bir daha yakalamayabilirdim. Ya şimdi, ya hiçbir zaman. Bunu mutlaka denemeliydim. Bacaklarını iki yana doğru açtım. Belinden tutup geri doğru çektim. Azda olsa domalma pozisyonuna getirdim. Vücudumu bacakların arasına yerleştirdim. Götünün deliğine bolca tükürdüm. Yarrağımıda kayganlaştırdıktan sonra, artık engel kalmamıştı. Sertleşmiş olan yarrağımı, ağız kısmına dayadım. Ağırlık vermemek için kollardan destek alırken, yüklenmeye başladım. Kafası girdiğinde heyecandan titriyordum. Biraz daha, biraz daha derken, yarısına kadar soktum. Yarrağımı saran delik, inanılmaz zevkliydi. İleri geri hareket ederken, yavaş yavaş hızlanmaya başladım. Tanrım ne müthiş zevk bu böyle! İlkkez birini götten sikiyordum, o da üvey kızkardeşimin götüydü.

Zaman ilerledikçe, derinlere sokmaya çalışırken, zevkten uçuyordum. Kayganlık azaldığında, geri çekilerek tükrüğümle kayganlaÅŸtırıyordum. Sonra tekrar sokuyordum. Birkaç dakikadır, daha önce yaÅŸamadığım zevkleri yaşıyordum. Serpil’in götünü sikerken, kim olduÄŸunu unutmuÅŸ gibiydim. Yarrağımı sonuna kadar bastırırken kalçaları kasıklarıma deÄŸiyordu. Kalçaların yumuÅŸaklığı gerçekten harikaydı. Dakikalardır sikerken, ÅŸimdi daha rahat hareket ediyordum. Delik gevÅŸemiÅŸ iyice açılmıştı. Ama yinede müthiÅŸ zevk alıyordum.

İkinci kez olduğu için boşalmam uzun sürecekti. Daha fazla dayanacağımı düşünmüyordum. Ama zevk dalgası tüm bedenimi sararken, boşalmak üzere olduğumu anladım. Boşalma öncesi, hızlı hızlı sikerken karar vermem gerekiyordu. Karar vermeye fırsatım bile olmamıştı. Götünün derinliklerine büyük bir zevkle boşalmaya başladım. Birkaç saniye boyunca, tüm döllerimi götünün içine boşaltmıştım. Bir müddet içinde kaldıktan sonra üzerinden çekildim. Az da olsa pişmanlık hissine kapılmıştım. Sabah olduğunda anlamasından endişe duyuyordum, mutfaktan bir koşu peçete getirdim. Peçeteyle kalçalarını silerken, gözüm amına takıldı. Parmağımla yokladığımda, bunun am suyu olduğunu farkettim. Boşaldığım için amı ilgimi çekmiyordu. Önce külotunu ayaklarından sokarak giydirdim, ardından eteğini aşağıya doğru çekerek bacaklarını kapattım. Işığı söndürüp çıktım.

Banyoya girip güzel bir duÅŸ aldım. Sonra da odama gittim, yatağıma uzandım. Az önceki yaÅŸadıklarımı düşünürken derin bir uykuya dalmışım…