Sex Hikayeleri

12 ay önce - Admin Ekledi - 3776 Kez Okundu

Karımın Ölümünden Sonra Yoldan Çıktım – Seks Hikaye

Karımın Ölümünden Sonra Yoldan Çıktım – Seks Hikaye

Merhaba. Ben Hüseyin. İş adamıyım, kendi kurduÄŸum bir ÅŸirketim var. 3 oÄŸlum ve karımla, halimiz vaktimiz gayet yerinde, lüks denecek varlıklı bir hayat yaşıyorduk. Küçük oÄŸlumun düğününden dönüşte büyük bir trafik kazası yaÅŸadık. Bu kazada sevgili karımı, evli 3 çocuklu en büyük oÄŸlumu ve 4 çocuklu ortanca oÄŸlumu kaybettim. Küçük oÄŸlum ise en mutlu gününde belden aÅŸağı felç kaldı. Bu kazadan 10 gün sonra küçük oÄŸlum hastaneden evine geleli 15 dakika olmadan intihar etti. Bu travmaları kolay atlatamadım, hatta ben de intihar etmeyi düşündüm. En büyük desteÄŸim küçük gelinim Melike’ydi. Melike, en küçük oÄŸlumun karısıydı, onula beraber ameliyathanenin önünde bekleyiÅŸimizi halen hatırlarım.

Artık yaÅŸamaktaki tek amacım, geride kalan torunlarımın ve gelinlerimin rahat bir hayat sürmesini saÄŸlamak oldu. O vahim kazadan 6 ay sonra kendimi yeniden iÅŸlerime verip bu acı olayı hafifletmeye çalışırken, en yakın dostlarımdan biri aradı. Kendisi Kapalıçarşının en esaslı kuyumcularındandır. Karıma ve gelinlerime aldığımız tüm takıları ve mücevheratları ondan alırdık. Bana, “Hüseyin ÅŸirkette iÅŸler kötü mü? Senin küçük gelin bugün benim yaptığım takılardan birazını satmaya gelmiÅŸ çarşıya. Borç paraya falan ihtiyacın varsa bir alo desen hallederdik?” dedi. Ben ÅŸaÅŸkınlıkla, “Yok dostum öyle bir ÅŸey! Sen o takıları kim satın aldıysa ve ne kadar istiyorlarsa geri al, ben senden bugün almaya gelir ödemesini yaparım!” dedim.

Telefonu kapatınca, aklıma 2 ay önce Melike ile yaptığımız konuÅŸma geldi. OÄŸlumun intiharından sonra, ÅŸirketteki oÄŸlumun hakkı olan hisseleri Melike’nin üstüne yapmak istediÄŸimi söylemiÅŸtim. Neticede Melike oÄŸlumun emanetiydi, hem düğün günü dul kalmıştı, namerde muhtaç etmemek lazımdı. Melike, “Yok baba benim hakkım deÄŸil!” falan deyip itiraz etmiÅŸti, ama ısrar edip hisseleri üstüne yaptırtmıştım.

Hemen bir kontrol ettirmek lazımdı, belki kızın eli sıkıştı, bana gelmeden ÅŸirket hisselerini de satmış olabilirdi. Sekreterim Gülperi’yi çağırdım ve “Kızım bizim tüm gelinlerde olan hisseleri bir kontrol ettir, bir sıkıntı var mı, varsa bana bildir!” dedim. Sekreterim Gülperi, o vahim kazadan yaklaşık 1 ay önce iÅŸe aldığım bir kızdı. EÄŸitim hayatı dopdoluydu. Hem deneyim kazanmak, hem piyasadaki en diÅŸli kurtlardan biri olan benden bir ÅŸeyler kapmak için yanımda sekreter olarak baÅŸlamıştı. 21 yaşındaydı, 1.70’e yakın boyu, diri memeleri, kahverengi saçları, kahverengi gözleriyle, kalın dudaklarıyla güzel bir genç kızdı. Karımın ölümünden sonra aklıma Gülperi hakkında deÄŸiÅŸik fikirler gelirdi, sonra da (Saçmalama Hüseyin, yaşını başını almış bir adamsın, yakışıyor mu sana?) derdim kendime.

1 saat sonra gelen haberlere göre bir sıkıntı yoktu, hisseler satılmamıştı. Melike’yi arayıp konuÅŸmayı düşündüm, ama belli ki kızın bir derdi vardı, bunu onun yüzüne vurmadan çözmeliydim. Aklıma Melike’nin babası Tekin’i aramak geldi. Bizim oÄŸlanla Melike niÅŸanlanana kadar Tekin’i pek tanımazdım, piyasada eline vur ekmeÄŸini al tipte biri derlerdi. Çocuklar niÅŸanlandıktan sonra Tekin’e çok iÅŸ paslamıştım, toparlanmıştı benim sayemde. Tekin’i aradım, “Bir öğle yemeÄŸi yiyelim!” dedim.

Restorana varınca Tekin’in yüzünde sıkılgan bir ifade vardı. Naber nasılsından sonra konuyu Melike’ye getirdim, “Bir sıkıntısı var mı, yardımcı olabileceÄŸim bir ÅŸey falan?” diye sordum. Tekin, “Yok bir sıkıntısı. Onu bırak da, ÅŸu sekreter halen sende çalışıyor mu?” diye sordu. Ben, “Hayırdır?” dedim. Onu yanına almak istediÄŸini, müdürlük pozisyonu teklif edeceÄŸinden bahsetti. Ben de, “Hayırdır kardeÅŸ, piyasada deneyimli insan bitti de benim sekretere mi vereceksin müdürlük pozisyonunu?” dedim. Tekin kem küm derken aÄŸzından baklayı çıkardı, “Baya güzel kız, metresim yapayım, imam nikahı da basarım…” deyince canım sıkılmıştı.

Bizim gibi para babası iÅŸ adamlarının genelde 2-3 kapatması olur, inanan imam nikahını da basar karısı yapardı. Benim o iÅŸlerle alakam olmazdı, ben rahmetli karıma ihanet etmemiÅŸtim, onu çok severdim. Tekin canımın sıkıldığını görünce, “Hayırdır, sen pek sevmiÅŸsin sanırım kızı?” dedi gülerek. Ben de, “Benim o taraklarda bezim yok, ben rahmetli karıma ihanet etmem!” dedim. Tekin, “Valla yaşın geçiyor, yaÅŸlanınca sana kim bakacak? Büyük gelinin ne zamana kadar sana bakar bilinmez, bir gün tekrar evlenecek, hayat yalnız geçmez, sen de bul huyu huyuna suyu suyuna uyan birini evlen, yalnızlık zor…” falan demeye baÅŸladı.

Son 2 aydır benimle konuÅŸan herkes konuyu benim yalnızlığıma getiriyordu. Sinirimi bozmaya baÅŸlamıştı bu yalnızlık meselesi. Ne vardı yani Huzurevine düşmekte, krallar gibi bakılıyordu. Neyse deyip, yemeÄŸe devam ettim. Tekin, “Anlıyorum seni Hüseyin, ama ölenle ölünmüyor, hayat devam ediyor. Dünyaya bir daha mı geleceÄŸiz? Gel senle bugün felekten bir gece çalalım. Benim her zaman gittiÄŸim biri var, sana da birini ayarlar, rahatlarsın!” dedi. Aslında haklıydı, fena fikir deÄŸildi, 6 aydır doluydum, bu kadar yalnızlık iÅŸlere odağımı da etkiliyordu. “Olur!” dedim. Tekin birine telefon açtı. AyaÄŸa kalkıp uzakta biraz konuÅŸtuktan sonra gelip, “Åžanslısın, bir bakire varmış, 18 yaşına yeni girmiÅŸ kız, ama biraz pahalı. Gerçi senin için sorun deÄŸil, iÅŸlerin gıcır diye duydum, Dolar’ın inip çıkmasından milyarlar götürmüşsün!” dedi. Ben de, “Eh iÅŸte, yuvarlanıyoruz!” dedim. “Yok kardeÅŸ, sen yuvarlana yuvarlana resmen Çığ oldun!” dedi, güldük.

Yemektan sonra Tekin sıkılgan bir yüz ifadesiyle, “Ya Hüseyin, bana biraz borç versene?” dedi. “Hayırdır?” dedim. “Biraz sıkışığız ÅŸu aralar…” dedi. “Ne kadar lazım?” demeye kalmadı bir kağıt uzattı. Açtım baktım, Tekin’e göre iyi paraydı, ama bana göre çerez parasıydı. “Hallederiz, kafana takma!” dedim. Ama canım sıkılmıştı, göte bak, bir yemek yedik diye 6 sıfırlı borç mu istenir? Neyse, “Åžirkette iÅŸim var!” deyip kalktım. Bir kağıda yazdığı otel adresini cebime soktum, “AkÅŸam görüşürüz!” deyip çıktım restorandan.

Melike’nin neden mücevherat bozdurduÄŸunu anlamıştım, babasının paraya ihtiyacı vardı. Kapalıçarşıya gittim. Kuyumcu dostumdan Melike’nin mücevheratlarını alıp parasını ödedim. Melike’nin evine doÄŸru yola çıkarken Melike’yi aradım, “Kızım müsaitsen bir 5 dakikalığına uÄŸramak istiyorum?” dedim. Sesi tedirgindi, “Tabi baba, olur, buyurun gelin!” dedi. Kapıyı açtığında üstünde siyah bir diz üstü elbise vardı. Bembeyaz teniyle tezat siyah saçları dolgun göğüslerine kadar iniyordu. Siyah gözleri ve ince dudaklarıyla tam seks abidesiydi, yutkunup içeri girdim. Salondaki ikili koltuÄŸa oturdum. Yanımda getirdiÄŸim kutuyu elime alıp, “Melike kızım, gel biraz konuÅŸalım!” dedim. Yanıma gelip oturunca, “Kızım, sen oÄŸlumun bana emanetisin, neden ihtiyacın için beni aramadın? Çok kırıldım!” dedim.

Melike’nin o siyah gözleri buÄŸulandı, “Babamı tanıyorsunuz, o sizin gibi biri deÄŸil, babam için sizden borç istemeye utandım, ne olur affedin!” diye hıçkırarak aÄŸlamaya baÅŸladı. “Güzel kızım aÄŸlama!” deyip sarıldım. Bembeyaz teni alev alev yanıyordu sanki, ya da bana öyle gelmiÅŸti, bilmiyorum. O nefis parfümü beni mest etmiÅŸ, sikim kalkmaya baÅŸlamıştı, durmam lazımdı, o benim gelinimdi olamazdı. Biraz sakinleÅŸir gibi olunca kalktım, bir bardak su getirdim. GözyaÅŸlarını silip, “Benden utanmana gerek yok kızım, ben her zaman yanında olacağım, tamam mı Melikem?” dedim. Mücevherlerin olduÄŸu kutuyu verip, “Melike, babana ben borç vereceÄŸim ÅŸimdi, sen dert etme bunu!” dedim. Hemen muhasebeciyi arayıp direktif verdim. Melike bu hareketimden sonra gözleri gülerek, “Hüseyin baba teÅŸekkür ederim, ömrün uzun olsun!” deyip elimi öptü. Ben de, “Bir sıkıntın olursa hiç çekinme ara!” dedim. Evden çıktım.

AkÅŸam, anlaÅŸtığımız saate Tekin’in dediÄŸi otele gittim. Valeye arabayı verirken Tekin çıktı dışarı, yüzü gülüyordu, muhasebecim Tekin’i arayıp parayı aktarmak için hesap numarası istemiÅŸ. “Çok teÅŸekkür ederim, en kısa sürede geri ödeyeceÄŸim…” dedi. Sonra da, “Bu arada seninki hazır, süper bir ÅŸey!” dedi. Otele girdik, bar kısmına geçtik. Bana ayarladığı kızın üstünde morla pembe arası renkte bir elbise vardı. Kıvırcık saçlı, 1.60 boylarındaydı. Abartı bir makyaj vardı, gözleri deniz kadar maviydi. Tekin, “Bak bu Melisa!” deyip kızı bana takdim etti. “Memnun oldum!” deyip tokalaşırken kızın gözlerinde bir tedirginlik hissettim. Tekin’in yanında uzun boylu 40’larında bir kadın vardı, belli ki Tekin yıllanmış seviyordu. Tekin bana bir oda anahtarı uzatarak, “İyi akÅŸamlar!” diyerek, kadınla birlikte yukarı çıktı. Bu beni tedirgin etti, bana odayı neden kendisi tutmuÅŸtu? Melisa’ya, “Yürü baÅŸka bir otele gidelim!” dedim. Otelden çıktığımızda, deri ceketli genç bir erkek, “Nereye hayırdır?” diyerek önümüzü kesti. Belli ki kızların pezevengi buydu. Cebimden bir tomar para çıkarıp, “Ben VİP müşteriyim, anladın sanırım?” dedim. Genç tomarla parayı elinde hissedince, “Pardon karıştırdım!” deyip önümüzden çekildi.

Melisa’nın gözü parada kalmıştı. Ben bunu fark edince, “Merak etme daha fazlası var!” deyip, valenin getirdiÄŸi arabamın kapısını Melisa’ya açtım. Pek uzak olmayan daha lüks bir otele gittik, bir oda tuttum. Oda boÄŸaz manzaralıydı. Ben kravatımı gevÅŸetip, “Sen soyun, ben bir elimi yüzümü yıkayacağım!” diyerek banyoya girdim. Cinsel güçlendirici hapı içtim. Kız bakireydi, tazecikti, hakkını vermek lazımdı. Banyodan çıktığımda kız halen giyinikti ve bana bakıyordu. “Ne oldu?” dedim. Melisa, “Åžey ben…” derken iki küçük bardaÄŸa Viski doldurdum. Birini ona verip, “Kaç yaşındasın sen?” dedim. “Geçen ay 18’e girdim…” derken dudakları titriyordu. Gülerek, “Yalan söyleme, illa pezevengine gidip sana vereceÄŸim parayı ona verip kaç yaşında olduÄŸunu öğrenmem mi lazım?” dedim. Yutkunarak çantasından kimliÄŸini çıkardı. Harbiden 18 idi. Gerçek adı da İlayda idi.

“Hiç yarak gördün mü İlayda?” diye sorunca kafasını hayır anlamında salladı. “Åžimdi güzelim, sen beni memmun edersen ücretinin 5 katını veririm. Kondom kullanmam, bir sıkıntı olursa diye telefon numaramı veririm, hamile falan kalırsan çocuÄŸu aldırırız. Bunları kabul ediyorsan kal, yok etmiyorsan git, ben baÅŸkasını bulayım!” dedim. Lafımı bitirir bitirmez İlayda kemerimi çözmeye baÅŸladı. Pantolonumdan sonra ayaÄŸa kalkıp karvatımı ve gömleÄŸimi çıkardı. En son donum kalmıştı. Ben de onun o pembe mor elbisesinin fermuarını açıp üstünden çıkardım. Memeleri portakal kadardı, en sevdiÄŸim tipte avuç kadar mutluluk bana yeterdi. Sütyenini çözüp göğüs uçlarını yalamaya baÅŸladım. Külodunun üstünden parmaklarımla amının iki dudağına baskı yapıyordum. Elbisesini çıkarırken fark etmediÄŸim bir ÅŸeyi fark ettim, koltuk altının hizasında göğüs kafesi bitimine yakın bir gül dövmesi vardı. Onu öpmeye baÅŸladım, inleyerek karşılık vermeye baÅŸladı, gergindi halen. Külodunu çıkarıyordum bir yandan. Dövmesinden yavaÅŸ yavaÅŸ öperek amına doÄŸru geldim. Çizgi ÅŸeklindeki amını yalamaya baÅŸladım. Bıyıklarım batıyordu ve bu onun ufak çığlıklar atmasını saÄŸlıyordu. Amı sulanmıştı. O sırada telefonum çaldı, arayan Tekin’di, telefonu sesize alıp attım, daha önemli iÅŸlerim vardı ÅŸu anda.

İlayda’yı yönlendirerek, “Donumu indir ve yala yarağımı!” dedim. Donumu indirince yarağım göbeÄŸime çarptı, çoktan hazırdı benimki, ama biraz yalanması fena da olmazdı. İlayda o küçük aÄŸzına alarak yalamaya baÅŸladı. DiÅŸlerini deÄŸiriyordu, “Dondurma yalar gibi, dilinle yap!” dedim, fena deÄŸildi ÅŸimdi. Kollarından tutup kaldırdım, yataÄŸa attım. Artık amına girip bu kızı döllemem lazımdı. Donumdan pek büyüklüğü belli olmayan yarağımı dışarı çıkardığından beri korku ile bakan İlayda’ya, “Hazırla kendini, kadın olacaksın ÅŸimdi!” deyip yarağımın başını amına dayadım. Biraz itince, “Annecimmm!” deyip kendini geri atmaya çalıştı. Belinden tutup çektim, dudaklarına yapışıp, bir elimle yarağımı tekrar hizaladım. Hepsini tek seferde sokmayı severim. Tek seferde hepsini sokunca o mavi gözlerinden sicim sicim gözyaşı akmaya baÅŸladı. Gözlerinin o bakire parıltısı gitmiÅŸti. Kurtulmaya çalıştıkça daha çok yükleniyordum. Amının içi fırın gibiydi…

Biraz sakinleÅŸince yarağımı çıkardım, biraz kan vardı, sildim. İlayda hıçkırarak aÄŸlıyordu. “Bak güzelim, orospu olmak kolay deÄŸil, aÄŸlamaya devam edersen götünü de sikerim, zorlama beni!” deyip kendime doÄŸru çektim belini. Tekrar sokunca daha rahattı bu sefer. Pompalamaya baÅŸladım. Ellerim de boÅŸ durmuyor, göğüs uçlarını okÅŸuyordum. 5-6 dakika sonra İlayda zevkten inlemeye baÅŸladı, bu hoÅŸuma gitmiÅŸti. Yarağımı amından çıkarmadan pozisyon deÄŸiÅŸtirip üstüme aldım. Üstümde zıplarken portakal memelerinin baÅŸları bir aÅŸağı bir yukarı oynuyordu. İlayda inleyerek orgazm olmaya baÅŸladı. Oragzm olurken amı yarağımı mengene gibi sıkıyordu. Orgazm olunca kendini üstüme bıraktı, yarağım amından çıkmıştı. Üstümde yavru bir kuÅŸ gibi titriyordu. Oun bu hali çok hoÅŸuma gitmiÅŸti. Ama yarağım dimdikti, alnından öperek, “Ben boÅŸalmadım, devam edelim mi?” dedim.

“Olur Hüseyin amca!” dedi. İsmimi nerden biliyordu, o da bir soru iÅŸaretiydi, Tekin bana bir düzen kurmuÅŸ olabilirdi. Her ÅŸeyin sırası vardı, önce döllerimi bu orospunun fındık kadar amına boÅŸaltacaktım, sonra bu soruya cevap arayacaktım. Üstüne çıkıp yarağımı amına geri soktum, hızlı hızlı sikmeye baÅŸladım. Yarağımın çoÄŸu içerideydi, ama halen dışarda olan kısmı canımı sıkıyordu. Bacaklarını tutup havaya kaldırdım, pompalamaya devam ediyordum bir yandan. İlayda ölü gibi yatıyordu. Ama arada inlemesini duyuyordum ‘Åžak, ÅŸak, ÅŸak’ sesleri arasında. Yarağımın kalan kısmını da sokunca İlayda’nın gözleri açıldı, küçük bir çığlık attı. Bu çığlıkla ben sonlara yaklaşırken, İlayda da ikinci orgazmını yaÅŸamaya baÅŸlamıştı. Pompaya devam ettim. BoÅŸalmaya yaklaÅŸan yarağımı sonuna kadar sokarak kendimi o mengene gibi dar sıcacık fırının içine bıraktım. DöllemiÅŸtim amını. Son kasılmalarımdan sonra yarağımı amından çıkarıp yana devrildim.

İkimiz de nefes nefese kalmıştık. Biraz kendimize gelince kolundan tutup, “Tekin piçiyle bana oyun mu oynuyorsun orospu? Adımı nerden biliyorsun?” diye sordum sertçe. İlayda, “Hüseyin amca beni hatırlamadın mı?” dedi. Ben de, “İlk defa siktiÄŸim orospuyu nerden hatırlayacağım? KonuÅŸ, yalan söylersen hayatını karartırım!” dedim. İlayda, “Hüseyin amca, ben Gizem’in lisedeyken sınıf arkadaşıydım, mezuniyet töreninde sen Gizem’le dans ettikten sonra benimle de dans etmiÅŸtin, hatırladın mı?” dedi aÄŸlayarak. Åžimdi hatırlamıştım bu kızı, torunum Gizem’in arkadaşı İlayda idi. 11 ay önce falandı sanırım, ailecek Gizem’in mezuniyet törenine gitmiÅŸtik. Gizem’le dans ettikten sonra, Gizem, “Dede bir arkadaşım var, babası öldü, onla da dans etsene!” diye ısrar etmiÅŸ, İlayda’yı zorla dansa kaldırtmıştı.

İlayda’nın kolunu bırakıp, “Sen neden bu iÅŸlere bulaÅŸtın?” dedim. İlayda aÄŸlayarak, “Babam bir ton borç ve haciz bırakarak öldü, hiçbir ÅŸeyimiz kalmadı, annem kafayı yemek üzere. Benim de parasızlık canıma tak etti, internette bir Eskort sitesine kaydımı yaptırmıştım. Bugün aradılar, bir beyefendi var yüklü ödeme yapar, istediÄŸinin 2 katını bile alırsın dediler, geldim. DiÄŸer oteldeki adamı da ilk defa bugün gördüm, beni o aradı telefonla. Yemin ederim baÅŸka bir ÅŸey bilmiyorum, ne olur paramı ver gideyim!” dedi.

Üzülmüştüm, ne kadar gençti, hayat onu dedesi yaşında bir adamla aynı yataÄŸa sokmuÅŸtu. Çenesinden tutup yüzüne baktım ve “Ücretinin 5 katını vereceÄŸim, ama bundan sonra bu iÅŸlere bir daha bulaÅŸma. Numaramı da vereceÄŸim sana, bir ÅŸeye ihtiyacın olunca beni ara!” dedim. İlayda’nın yüzü gülmüş, doÄŸrulup bana sarılmıştı. İkimiz de halen çıplaktık, tazecik bedenini hissedince benim yarak yeniden hazırola geçti. “Sana düzenli para veririm, ama sen de benim ihtiyaçlarımı gidereceksin, beni memmun etmen lazım, tamam mı, hadi iÅŸe koyulalım!” dedim.

Önce bir güzel yarağımı yalatıp, az önce boÅŸaldığım amına girdim. İçi döllü olduÄŸu için rahat rahat girip çıkıyordum bu sefer. İlayda yatakta sırt üstü yatıyordu. “Tutun bana!” deyip belinden tutup havaya kaldırdım, taze bedenini kendime yapıştırdım. İlayda’nın sırtını odanın boÄŸaz manzaralı camına dayadım. İstanbul’u izlerken, amına piston gibi pompalamaya baÅŸladım. Çığlıklar atarak inlemeye baÅŸladı. Kulağının arkasını öpüyordum, bir yandan boynunu yalıyordum…

Bir süre sonra tekrar boÅŸalmaya yaklaÅŸtığımı fark ettim. Yere indirip, “Aç aÄŸzını, bir damlasını bile yutmazsan ekstrayı unut!” dedim ve saksoya baÅŸlattım. GeleceÄŸimi hissedince ellerimle başına bastırıp sonuna kadar soktum aÄŸzına ve boÅŸaldım. Öğürüyordu, ama müthiÅŸ bir zevk alıyordum. Odadaki tek ses onun sesli yutkunmaları olmuÅŸtu. Yarağım yumuÅŸamaya baÅŸlayınca çıkardım aÄŸzından. Hepsini yutmuÅŸtu. Yanağını okÅŸadım ve “Aferin, bu kadarını yutmanı beklemiyordum!” dedim.

YorulmuÅŸtum ve enerjiye ihtiyacım vardı. İlayda banyoda aÄŸzını çalkalayıp amını yıkarken ben içkileri tazeledim. Muz, kuruyemiÅŸ falan yemeye baÅŸladım. İlayda geri geldiÄŸinde, ona, “Anlat bakalım, nasıl bir duygu kadın olmak?” dedim. Gülümsedi ve “Böyle zevkli olacağını bilseydim daha önce kadın olurdum!” dedi. Sonra da, “Sence ben güzel miyim?” dedi. Genç kızlar hep aynıydı, birazdan ÅŸimdi biz neyiz falan da derdi bu. “Bir orospuya göre fena sayılmazsın!” dedim. Yüzü düşmüştü. Bunu fark edince, “Eee yavrum ben seni para ile sikiyorum, sanki birbirimize aşıkmışız gibi davranma!” dedim. Bir muz koparıp, “Ye bakalım ÅŸunu!” dedim. Muzu yemeye baÅŸladı. Gülüp, “Baya safsın, yarakmış gibi düşünüp ye o muzu, ne saf kızsın!” dedim. Sinirlenmeye baÅŸlamıştı, ama bu hoÅŸuma gidiyordu. “Hadi saf orospum, muzu bitir sonra benimki var sırada!” dedim.

Muzu bitince yataÄŸa geçtik, “Yala bakalım benimkini de bir posta daha kayayım sana!” dedim. Yarağıma eÄŸilince arkadan amı kabak gibi çıkmıştı. Bacaklarından tutup amını aÄŸzıma hizaladım yalamaya baÅŸladım. Önce, “Ne yapıyorsun?” deyip yarağımı bırakmıştı. Ben, “BoÅŸ durma yala!” deyip kıçına bir ÅŸaplak atınca, “Aayy!” diye çığlık attı. Gülerek, “Hadi boÅŸ durma!” dedim. O yarağımı yalarken ben amını yalıyor, dilimi içine sokuyordum. İlayda yine kasılmaya baÅŸlamıştı. Çok sürmedi yine orgazm olup üstüme yığıldı. AyaÄŸa kalkıp bir güzel domalttım, yarağımı hizalayıp amına soktum. Pompalamaya baÅŸlayınca kıçına güçlü bir ÅŸaplak attım. “Annecimmmm!” diye bağırıp kaçmaya çalıştı. “Şşşttt kıpraÅŸma!” deyip tekrar yerine getirdim. Her ÅŸaplakta amı anlık da olsa yarağımı sıkıyordu.

4. şaplaktan sonra göt yanakları kızarmıştı iyice, ben de pozisyon değiştirmek istiyordum. Tutup sırt üstü yatırdım. Belinin altına iki tane yastık koydum. Yarağımla aynı hizaya gelice tekrar o fındık amına soktum. Amının iki dudağı her içeri girdiğimde içeri doğru kıvrılıyordu. Çok dar bir amdı. İlayda çığlıklar eşliğinde tekrar orgazm olurken, ben de yarağımı dibine kadar geçirip içine boşalmaya başladım. 2 kere içine boşlamıştım, hap alması lazımdı, bu kızın dar amına kürtaj yapmak ihanet olurdu. Yorgunluktan yatağa düştüğümde, İlayda yavru bir kuş gibi kollarımın arasında derin derin nefes alıyordu. Ona sarılmış halde yatarken biraz uyumuşuz.

Uyandığımda gece yarısıydı. Kollarımın arasındaki ürkek bir ceylan vardı. Omzunu öptüm, “Kalk hadi, seni evine bırakayım!” dedim. Gözünü açınca önce nerde olduÄŸunu anlamadı, ama hatırlayınca gülümsedi. Beraber duÅŸa girdik. Götünü elleyerek, “Bana burası da lazım, daha önce götten verdin mi?” dedim. İlayda’nın gözleri büyüdü, korkmuÅŸtu sanırım. “Korkma, acıtmadan yaparız!” dedim. “Yok ordan da vermedim, kendimi kocama saklayacaktım!” deyince dudaklarına yapıştım, “Ben artık senin kocanım, bu am benim, bu göt benim, sen benimsin, ben senin erkeÄŸinim!” dedim.

DuÅŸtan sonra telefonuma baktım, tahmin ettiÄŸim gibi Tekin defalarca aramıştı. Otelden çıktık. Arabayla İlayda’nın evinin önüne geldik. Önce telefon numaralarımızı kaydettik, sonra da 5 bin dolar çıkarıp uzattım. İlayda paraya ÅŸaÅŸkınlıkla bakarken, “Ev sizin mi?” diye sordum. Evin icra edildiÄŸini söyledi. “Ben evi alırım, sen takma kafana, bir ÅŸeye ihtiyacın olursa ara!” dedim. Yanağımdan öptü ve inmeye kalktı. Kolundan tutup, “Sana doÄŸum kontrol hapı lazım!” dedim. “Merak etme, ben zaten almıştım!” dedi. “Aferin!” deyip elimi portakal memelerine attım, İlayda kıkırdayarak, “Yapma!” dedi. “Çok güzelsin yavrum!” dedim. Elimden kurtulup hızla arabadan indi. Yürürken sallanan o göte sahip olmayı hayal ederek arkasından baktım. Evine girince ben de kendi evime döndüm.

6 aydan sonra ilk defa rahat uyudum o gece, İlayda’yı sikmek çok iyi gelmiÅŸti!